13 Aralık 2010 Pazartesi

GS yönetimin takımına katkısı...


Galatasaray lige başlamadan önce takımı 5 yeni isimle takviye etti. Bu isimler türk oyunculardı ve bu oyuncuların en büyük özelliği ise maddi açıdan çok büyük bir yük teşkil etmemeleriydi. Takımdaki yerli oyuncu rotasyonunu arttırmaya yönelik bir hareketti bu. Yabancı olarak da Lorik Cana, Emiliano Insua ve Juan Pablo Pino transfer edildi. Bu oyuncuların katkılarını şöyle bir gözden geçirelim:

Lige yeni çıkan Bucasporlu Mehmet Badtal'ı forvet bölgesine takviye amaçlı aldılar. Mehmet uzun boyuyla ve güçlü fiziğiyle Bucaspor'un lige çıkmasında ki en etkili isimlerin başındaydı. Fakat Galatasaray'da çok şans bulamadı ve şans bulduğu maçlarda da etkili olamayınca Baros'un sakatlığında GS'ın forvetinde bir sağ açık olan Juan Pablo Pino oynamaya başladı. Belki de şu an Mehmet Badtal Buca'da olsa Bucaspor ligde GS'nin üstünde olabilirdi, kim bilir?

GS'li yöneticiler geçen sene Ali Turan'ı kadrosuna katmak için çok çaba sarfetti. Sözleşmesi sona erecek olan Ali Turan'ı GS'li yöneticiler ikna ederek herhangi bir bonservis bedeli ödemeden GS kadrosuna katmaya ikna ettiler. Sırf bu olaylar yüzünden iki klüp birbirine girdi, bir futbolcu 6ay klubünde futbol oynayamadı. Bu kadar çabayla alınan Ali Turan GS'ye ne verdi? Şu an gazetelerde devre arasında takımdan gönderilecek ilk ismin bekleneni veremeyen: Ali Turan olduğu söyleniyor. Bu kadar uğraş verildi fakat gönderilmesi bu kadar kolay. Ali'nin performansı iyi miydi? Tabiki de değildi fakat stoper olan bir oyuncuyu sağ bekte oynatmaya ısrar edersen o oyuncunun kuyusunu kazarsın. Uğur Uçar gibi bir oyuncuyu satıp Ali Turan'ı sağ bek oynatan kişiyi ben burdan tebrik ediyorum.

BJK ile iplerini koparan Serdar Özkan kendini GS'de buldu. Bonservisi elinde olmasından dolayı GS'nin iştahı kabardı ve 'alalım lan nolacak, bonservisi elinde hemde türk' tarzı düşüncelerle Serdar şu an GS'de. Peki Serdar'ı yeşil sahalarda göreniniz var mı? Bjk'de ne yaptı ki, GS'ye transfer oldu? Şundan eminimki Serdar Özkan'ın bonservisi elinde olmasaydı şu an kesinlikle GS kadrosunda olmazdı.

Küme düşen Denizlispor'da göze batan zaten 2 oyuncu vardı. Bunlardan biri Ahmet Cebe diğeri de GS'ın renklerine bağladığı Çağlar Birinci. Milli takım seviyesinde forma giymiş, hemde Türkiye'de en zor mevki olan sol bekte görev yapan milli bir oyuncu. Çağlar'ı almak tabiki de başarılı bir transfer hareketidir. Fakat Çağlar'ı göreniniz var mı? O da yok. Neden? Çünkü hala tam anlamıyla iyileşemedi. Sahalara dödüğünde nasıl bir performans sergileyeceği ise tam bir soru işareti.

Altay'ın genç oyuncusu Musa Çağıran'la GS yine bir önceki sezon bitmeden anlaşmıştı. Genç yetenek diye GS'a transfer edildi. Peki madem oynatmayacaktınız, neden aldınız? Hadi şu an oynatmayı düşünmüyorsunuz, neden bir takıma kiralık vermediniz?

Yabancı transferleride yerli transferlerinden çok farklı değildi. Pino ve Insua'nın ne kadar katkı sağladığını hepimiz görüyoruz. Fakat Cana'ya değinmeden geçemeyeceğim. GS teknik direktörü Hagi: en iyi oyuncum Cana keşke herkes onun gibi oynasa demiş. Ortasahada boş boş koşan, yalandan mücadeleye giriyormuş havasıyla oynayan, sıfır yaratıcılık kapasitesi olan bir orta 3lü de oynayan bir oyuncu neden bu kadar abartılır anlamadım ki? Cana konusunu Sergen Yalçın'ın bi sözüyle kapatacağım: Cana'yı Bank Asya'ya koy sırıtmaz...

Takımdan ayrılan; Mehmet Topal, Uğur Uçar, Emre Güngör, Abdul Kader Keita gibi oyuncuların yeri bu isimlerle doldurulmaya çalışıldı fakat başarısız olundu. Günah keçisi olarak da Rijkaard seçildi ve takımdan gönderildi. Bence de Rijkaard takımdan ayrılmalıydı ama yerine getirelecek kişinin Hagi olması Rijkaard'ı arattı. İyi futbolcu olan kişi iyi teknik direktör olacak diye bir kaide yok. Hagi nerde hocalık yapmış ki, bir buhran içinde olan Fener maçına çıkma öncesinde GS'ı bu zor durumdan kurtaracak kişi olsun. Nitekim takıma ne kadar katkı sağladığı görülüyor,
sürekli topu sağa sola atıyor. Bakalım ligin ikinci yarısı ne bahane bulacak Gheorghe Hagi...

Uzun lafın kısası Galatasaray'a ilk yarı biterken ligin 10.sırasında olmak hele ki liderin 19puan gerisinde olmak hiç yakışmıyor. GS klubünün başkanı Sayın Adnan Polat' da inatla görevimizin başındayız diyor. Acaba GS Yönetimi, GS'ı ne kadar daha kötü duruma düşürebilirler, merak ediyorum...

Hiç yorum yok: